|
“ Tanrı cevizi verir, ama kabuğunu kırmayı
size bırakır” Brown.
Sevgili öğrenciler ,
Aklınızdan çıkarmayınız ki, önemli olan çok çalışmak değil, yerinde ve zamanında çalışmaktır. Yerinde ve zamanında çalışmak ise ancak planlı çalışmakla mümkün olabilir. Başarıya ulaşmanın şartı planlı çalışmadır. Çünkü çalışmada plansızlık, dikkatsizliğe, isteksizliğe, dalgınlığa, ilginin kaybolmasına ve yorgunluğa neden olur. Başarısızlıklarla karşılaşmamak için planlı çalışmalı ve alışkanlık haline getirmelisiniz. Şu ana kadar planlı çalışma alışkanlığınız olmadıysa üzülmeyin. İsterseniz ve gayret ederseniz bu alışkanlığı kazanabilir, hayatınız boyunca uygulayabilirsiniz. Planlı çalışma hayatınız boyunca size yardımcı olacak, başarılarınıza ve mutluluklarınıza katkıda bulunacaktır.
Sevgili öğrenciler, başarıya ulaşmanıza yardımcı olabileceğini düşündüğüm konulardaki açıklamalara aşağıda yer vermeye çalıştım, faydalanmanızı ümit ediyorum.
Kendinize bir çalışma planı hazırlayın. Bu plan yazılı bir plan olsun. Görebileceğiniz bir yere asın. Kendinize bir çalışma ortamı hazırlayın. Bunun için bir masa tercih edin. Masanın üzerinde çalışacağınız derse ait olmayan hiçbir şey olmasın. Sadece çalışacağınız konu ile ilgili araçlar bulunsun. Yattığınız, uzandığınız yerlerde ders çalışılmaz. Çünkü o yer yatmak veya uzanmak içindir, ders çalışmak için değil. Masanız yoksa her zaman aynı yerde çalışın. Müzikle ve televizyon izleyerek ders çalışmayın. Ailenizle konuşarak, siz ders çalışırken televizyon izlememelerini veya müzik dinlememelerini hatırlatın. Çalışma sürelerinizi, 40 dakika ders + 10 dakika tekrar ve 10 dakika dinlenme olarak ayarlayın. Bu süreler her zaman aynı saatte başlamalı ve bitmelidir. Yardım için rehber öğretmenlerinizden yardım isteyin. Rehberlik servisine gidin. Arka arkaya sözel ya da sayısal ders çalışmayın. Çalışmadan sonra verdiğiniz dinlenme aralarında televizyon izlemeyin, gazete, dergi, kitap okumayın, telefonla görüşmeyin. Çünkü belirttiğimiz bu faaliyetler derse karşı motive, hazır olmanızı engeller. Zihniniz bu faaliyetlere takılabilir. Çok uzun süreli veya çok kısa süreli ders çalışmayın. ders çalışma saatlerine mutlaka uyun. Çok önemli olaylar dışında kesinlikle ertelemeyin. Çalışmaya zamanında başlamak için kendi kendinize söz verin. 5 dakika sonra başlasam gibi düşüncelere kapılmayın. Tam zamanında başlayın ve sakın ertelemeyin.
Derslerinize hazırlıklı gelmeye gayret gösteriniz. En azından ertesi gün göreceğiniz konuları birkaç defa okuyunuz. Dersi derste anlamaya çalışınız. Muhakkak öğrendiklerinizi tekrar edin. Böylece birçok konuyu daha iyi anladığınızı göreceksiniz. Kendinizi rahat hissedecek, güven duyacak ve kendinizle gururlanacaksınız. Şu tabloya bakalım:
Tekrar Zamanı Tekrar Süresi Bilginin Kalıcı Olması
40 dk. Çalışma sonunda 5 dakika 1 gün
1 gün çalışma sonunda 10 dakika 1 hafta
1 hafta sonunda 20 dakika 1 ay
1 ay sonunda 30 dakika Uzun süre
Tekrar etmenin önemini tablomuzda açıkça görülmektedir.
En kolay öğrendiğiniz saatleri belirleyerek, size zor gelen derslerinizi bu saatlerde çalışın. En iyi öğrenme saatleri bedenin dinlenmiş olduğu sabah saatleridir. Zorlandığınız dersleri bu saatlerde çalışın. Eğer sabah ders çalışamıyorsanız. Biyolojik olarak verimli olduğu araştırmalarca kabul edilen :
öğleden önce 8.00 ile 12.00 ve öğleden sonra 16.00 ile 18.00 saatleri
arasında ders çalışabilirsiniz. Yine size zor gelen derslerin tekrarını yatmadan önce bir kez daha yapmak son derece faydalı olacaktır.
Dikkatinizi çalışmaya verin. Dikkati sağlamak ancak planlı çalışma ile mümkün olur. Çalışma planlarınıza uyun. Kendinizi sakın yetersiz hissetmeyin. Uzun ve zor gelen konuları küçük bölümlere ayırarak çalışın. Çalışmaya başlamak için dinlenin. Çalıştığınızda başarılı olacağınızdan emin olun.
Öğrenmeye yardımcı olan etkenlerden bir tanesi de okumaktır. İyi okumak için iyi bir Türkçe’ye sahip olmak gerekir. Okuma dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. Okuma, belirlenen bir zaman dilimi içerisinde olmalıdır. Okunacak bölüm de önceden belirlenmelidir. Okumada asıl olan okunan bölümü anlamaktır. Anlamak için de okuduğumuz yere kendinizi vermeniz gerekir. Okurken başka şeylerle ilgilenmek yerine nasıl okuduğunuzla ilgilenin. Bir çok öğrenci okurken dudaklarını kıpırdatır. Dudak kıpırdatmak okuma hızını düşürür. ( Dudağınızın oynayıp oynamadığını anlamak için ayna karşısında okuyabilir ya da parmaklarınızı okurken dudaklarınıza götürebilirsiniz ) Yapılan araştırmalar, bir sözcüğün sesle okunmasının, gözle anlaşılmasından yaklaşık 4 kez daha fazla zaman aldığını göstermektedir. Bunun için okuma gözle olmalıdır. Normal bir okuma, dakikada ortalama 180-200 kelimeyi kapsar. Hızlı okuma ise bunun iki katı kadardır. Her okunan konunun giriş kısmı amacı, sonuç kısmı ise ana düşünce ve buna bağlı yan düşünceleri verir. Okunan kısmın ana düşüncesini kavramaya çalışılmalıdır. Sözlük kullanarak kelime haznesi geliştirilmelidir. Okunacak bölüm ilgili olarak soru hazırlamak ve bu soruların cevaplarını aramak, daha iyi anlamanıza yardımcı olacaktır.
Okulda ders dinlerken, evde ders çalışırken not almaya gayret edin. Not tutmak öğrenmenin en büyük düşmanı olan unutmayı önlemek içindir. Aldığınız notlar kısa olsun. Gereksiz şeyleri not almayın. Özellikle öğretmeni dinlerken, dinlemeniz etkin olmalı, anlamadığınız yerleri sormalı ve konuyu anladıktan sonra not tutmalısınız. Aldığınız notları, bu iş kullanacağınız küçük kağıt ya da defterlere yapmanı daha iyi olacaktır. Yine dinlerken veya ders çalışırken önemli gördüğünüz bölümleri altını çizin.
Öğrenilenleri hatırlamak hafıza yolu ile olur. Hafızamızı güçlendirmek için : gereksiz şeyleri öğrenmeyin. Sık sık tekrar yapın. Neden öğrenmeniz gerektiğinin bilincinde olun. Öğrenmenizin bir amacı olsun. Öğrenmeye istekli olun. Öğrendiklerinizi günlük olaylarla bağlantı kurarak kavramaya çalışın. Anlamadığınız hiçbir konuyu ezberlemeyiniz.
Sınavlarda başarılı olmak istiyorsanız, sınava kadar olan konuları tekrarlayın. Öğretmenin ders anlatırken önem verdiği üzerinde çok durduğu konulara çalışın. Kendiniz öğretmen olsaydınız, hangi soruları sorardınız ? Bu sorulara çalışın. Geçmiş yıllarda sorulmuş soruları, üst sınıflardan öğrenin. Yeterince öğrenemediğiniz yerlere çalışın. Sınav denemesi yapın.
Hepinize başarılar dilerim.
H.Fikri ULUSOY
Psikolojik Danışman
fikriulusoy@hotmail.com |