İki
hafta boyunca bir mizah dergisini elinizin altında bulundurun. Gün
içerisinde söze dayalı komik şeyleri bulabildiğiniz kadar bulup bir yere
yazın. Çevrenizdekilerin yaptığı nükteli kurnazca yorumlara kulak verin.
Yazılı ya da sözlü, resmi ya da samimi diyaloglarınızda geçen kelime
oyunlarını bulun. Kendinize her gün yeni bir şaka öğrenme hedefi koyun
ve bunu arkadaşlarınızla ve ailenizle paylaşın. Bu iki hafta boyunca
kendi "espri gücünüzü" nasıl geliştiribildiğinizi izleyin.
İçinde çapraz bulmacalar, karışık sözcük oyunları, akrostişler ve
benzeri oyunlar olan sözcük oyunları kitabı alın. Haftanın her günü
farklı bir sözcük oyunuyla ya da bulmacasıyla uğraşın. Yapabildiğiniz
kadar yalnız başınıza yapmaya çalıştıktan sonra başkalarının müdahale
etmesine izin verin. Kolaydan başlayıp giderek daha karmaşık oyunları ya
da bulmacaları yapıp yapamadığınıza bakın.
Sabahları işe gitmeden önce bir sözlük alıp gözleriniz kapalı olarak
rasgele bir sözcüğe işaret edin. Sözcüğün okunuşunu ve anlamını öğrenin.
Gün içinde ailenizle ya da iş arkadaşlarınızla konuşurken sözcüğü
kullanmaya çalışın. Onu kendi düşünme süreçlerinizde de kullanın. Onu
kullanabileceğiniz ilginç, değişik yollar bulmaya çalışın.
Gün
boyunca duyduğunuz tüm deyimlerin bir listesini tutun. Sözcüklerin
kelime anlamlarına doğrudan bakıldığında çok komik olanlarını bile
(örneğin etekleri zil çalmak, dilinde tüy bitmek ve benzerleri gibi).
Ayrıca çevrenizdekilerin konuşmalarında farkettiğiniz çift anlamlı
ifadelerin listesini tutmaya başlayın. Örneğin dilini ısırmak, keçileri
kaçırmak ve benzeri gibi. Bu tür şeylerin sözcük anlamlarını gözünüzün
önünde canlandırmaya çalışın.
İşte "çevrenizdekilerin söyledikleri şeyleri nasıl söylediklerine"
dikkat edin ve kullandıkları sözcüklerin anlamıyla seslerinin tonunda,
ritminde ve yüksekliğinde bir uyuşmazlık olup olmadığını bulmaya
çalışın. Konuşmalarının tonu ya da ritmi değiştirildiğinde sözcüklerinin
anlamlarının nasıl değişebileceğini düşünün. Örneğin birinin "Sana
söyleyecek çok önemli bir haberim var" dediğini duyduğunuzda o kişinin
bunu çok monoton, heyecansız bir şekilde söylediğini düşünün. Ya da
birinin diğerine gergin bir tonda rahatlamasını söylemesini gözünüzün
önüne getirin.
Bir
dostunuzdan, iş arkadaşınızdan ya da başka birinden on farklı çok ilginç
konuyu on farklı karta yazmasını isteyin. Bunları ikiye katlayıp
bantlayın. Gün içinde çeşitli zamanlarda, ara verdiğinizde ya da
arabanızla işten eve giderken cebinizdeki bu kağıtlardan rasgele birini
seçip bu konuda doğaçlama konuşun. Bir çırpıda düşünüp karar vererek ve
karşınızdaki kişinin ne dediğinizi bilerek konuştuğunuzu düşünecekleri
şekilde en az beş dakika konuşun.
|